Erzurum, tarih boyunca hep fedakar olmuş ama hiçbir zaman fedakarlıklarının karşılığını alan bir şehir olmamıştır. 
Bu yazımda iki başlıkta "Sahipsiz Memleket!" teorisini destekleyen örneklerle ve neden bu kanıya vardığımı  sizinle paylaşmak istiyorum...
 Geçtiğimiz gün, Genel Merkez Teşkilat Başkanı Sayın Erkan KANDEMİR, Bölge toplantısı programıyla Erzurum'daydı.
Bu noktada herşey normal. Fakat öyle bir resim var ki!
Görünce eyvah dedim... Erzurum bu kadar mı sahipsiz?
Genelde İl Başkanlığında benzeri toplantılar olur.
Misafir, makamına göre ortada oturur, İl Başkanı sağında ve sırasıyla Milletvekilleri ve Belediye Başkanları oturur. 
Ama...
Aması, Erzurum adına zannımca büyük talihsizlik...
Ben o resime bakınca; bir tarafta hesap soran, memnuniyetsiz, küplere binmiş birini, diğer tarafta; hesap veren, af dileyen, kendini ifade etmek için çabalayanları görüyorum...
O resimde bir de Sekmen detayı var...
Milletvekilleri dışında toplantıda Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı da bulunuyor. 
Sayın Sekmen'in vücut dilinden de, "Beni ilgilendirmez, benim başarılarımı herkes biliyor. Kim ne yapmışsa hesabını versin" rahatlığı var...
Buyrun buraya o resimi bırakıyorum...


Sizler de kendi yorumlarınızı ekleyebilirsiniz...
Bu kare bana bir gazeteci olarak, sahipsizliği, başarısızlığı, talihsizliği ve korkuyu anımsatıyor...
Bu konuyla alakalı çok fazla birşey yazmayacağım...
Zira; bir Erzurumlu olarak, bu kareden utanç duydum...
Demedi demeyin! 
Bu ziyaretin akabinde, yakın bir zamanda İl Teşkilatı yenilenebilir...
Bu notum da burada dursun...
Bu başlıkla alakalı önümüzdeki günlerde detaylı bir yazı kaleme alacağımın sözünü vererek, devam etmek istiyorum...
***
Gelelim ikinci başlığımıza...
Seçimlerde büyük bir rüzgar estiren, başkanlık yarışına ikinci kez girdiği Aziziye'de halkın inandığı, güvendiği ve oylarını emanet ettiği Başkan Emrullah AKPUNAR...
Yeniden Refah Partisi'nden Aziziye Belediye Başkanı seçilen Emrullah AKPUNAR, adaylığı açıklanana kadar YRP Teşkilatlarıyla omuz omuza, saatlerce çay, kahve sohbetlerinde iktidara bileniyordu ama adaylığı açıklandığı an teşkilata sırt döndü..
İddia o ki; makama oturur oturmaz, özel kalemine Yeniden Refah Partisi ve teşkilatlarını kastederek, "Partiden kimseyi almayın!" talimatı bile vermiş...
Seçim kampanyası boyunca Aziziyelilerin umut olarak gördüğü ve desteklediği sayın Başkan, seçimden aylar sonra oy verenlerin oylarını iktidar partisine sattı...
Peki gerekçesi ne olabilir?
Elbette, "Hizmet edemiyorum, iş yaptırmıyorlar..." olacak...
Tam da bu kertede CHP'li 2 belediyeyi örnek vereceğim!
Bakın Şenkaya Belediye Başkanı ve Çat Belediye Başkanına...
Çat Belediye Başkanı zaten kendini ıspat etmiş bir isim...
Şenkaya Belediye Başkanı da 3 dönem AK Parti'den Belediye Başkanlığı yapmış...
Buyrun size kantar! Geçtiler mi? Hayır!
Geçecekler mi? Hayır!
Hizmet edebilecekler mi? Evet!
Demek ki neymiş? Hizmet edemiyorum bahanesini kimse yemiyormuş!
bu düşünceler kafamda dönerken, biraz kulak kabarttım...
İddiaya göre sayın başkan, seçim kampanyası için bir önceki seçimde hatırı sayılır araziler elden çıkarmış. Bu seçim de elinde ne var ne yok bu yola harcamış...
Bunda ne var diyebilirsiniz...
Eğer iddia doğruysa, altından çok şey çıkar...
Bunları da siz değerli okuyucularımın hayal gücüne bırakıyorum...
Ha şunu da söylemeden geçmek istemiyorum...
Seçim gecesi ve öncesinde yaşananlar hafızalarımızda...
Çoban, koyun meselesi var...
Yeminler var! 
Ağır söylemler var!
Bunu da nasip olursa bir başka yazıda sizlerin takdirine sunacağım...
Biraz uzun oldu fakat, umuyorum ki sıkılmadan okuduğunuz bir yazı olmuştur...
Sürç-i Lisan ettiysem, affola!